Ana içeriğe atla

Kadın bilim insanları

 Aslında çok fazla var part iki diye ayıra billirim o kadar az gibi duruyor, ama çok var ve ben sadece bunların en önemlilerini yazıcağıma rağmen  çok var.

eveeeeeet şimdi başlıyalım

1. Marie Curie

1867-1934 yılları arasında yaşayan Polonya asıllı kimyager ve fizikçi Curie, Madam Curie olarak da bilinir. Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki farklı alanda Nobel Ödülü kazanmıştır. Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfeden Curie, bunun dışında toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. 1903 Nobel Fizik ödülü ve 1911 Nobel Kimya ödülü sahibi olmasının yanı sıra radyoloji biliminin de kurucusudur. Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ise ilk bilim insanı olmuştur.

2. Elizabeth Blackburn

1948 yılında doğan Elizabeth Helen Blackburn moleküler biyoloji alanında çalışmalar yapmıştır. Kromozomların uç kısımlarında bulunan ve kromozomları koruyan telomer isimli yapılarla ilgili çalışmalarıyla bilinir. Telomer yapımında etkin telomeraz enziminin kaşifleri arasındadır. Bu çalışmalarından dolayı 2009 yılında Carol W. Greider ve Jack W. Szostak ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü kazanmıştır. Tıbbi etik üzerine de çalışmaları vardır.

3. Jocelyn Bell Burnell

1943 yılında doğan Kuzey İrlandalı astrofizikçi, pulsarları keşfeden bilim insanı olarak tarihe geçti. Bunun yanı sıra büyük bir radyo  teleskobunun yapılmasında emeği geçen Burnell, pulsarların düzenli olarak yaydığı radyo sinyalleri konusunda da araştırmalar  yaptı.

4. Rachel Carson

1907-1964 yılları arasında yaşamış olan Amerikalı Rachel Carson, yayımladığı Sessiz Bahar isimli kitabı ile dünyada çevresel hareketi başlatan ve DDT adlı bir böcek ilacının zararlı olduğunu kanıtlayan çevre dostu bir bilim insanı. Rachel, DDT adı verilen maddeyi ölen kuşların yumurtasına bakarak keşfetmiştir. Carson, dünya genelinde çevre bilincini oluşturmuş ve dünyamızı zehirleyen bu tür kimyasal maddelerin kullanımına yasal olarak sınırlılık getirmiştir.

5. Grace Hopper

1906-1992 yılları arasında yaşamış olan Grace Murray Hopper Amerikalı bilgisayar bilimcisi ve ABD donanmasında rütbeli askerdir. Harvard Mark I bilgisayarının ilk programcılarından biri olan Hopper, bilgisayar programlama dilleri için ilk derleyiciyi geliştirdi. İlk modern programlama dillerinden biri olan COBOL’un da geliştiricilerindendi. Bilgisayar dilinde “debugging” diye bilinen programı hatalardan temizleme konseptinin de ilk kullanıcılarındandı. Amerikan savaş gemisi USS Hopper (DDG-70) adını kendisinden almıştır.

6. Ada Lovelace

1815-1852 yılları arasında yaşamış İngiliz matematikçi ve yazardır. Esas olarak Charles Babbage’in erken dönem mekanik genel  amaçlı bilgisayarı Analitik Motoru üzerindeki çalışmaları ile bilinir. Motor hakkındaki notları, bir makine tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritmayı içerir. Bundan dolayı genel kanıya göre  dünyanın ilk bilgisayar programcısı olduğu kabul edilir. 

7. Barbara McClintock

1902-1992 yılları arasında yaşamış olan Barbara McClintock 1983 yılı Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü sahibi olan Amerikalı bir bilim insanı. Dünyanın en önemli sitogenetikçilerinden biri olarak kabul edilen McClintock, 1927 yılında botanik dalında Cornell Üniversitesi’nden doktorasını almış ve burada mısır sitogenetiği dalında öncü çalışmalarda bulunmuştur. 1920’lerin sonundan itibaren McClintock, kromozomlar ve mısırda üreme sırasında nasıl değiştiğiyle ilgili çalışmalar yapmış, ilk kez mısırın genetik haritasını çıkarmıştır. Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü ise transpozonları keşfinden dolayı kazanmıştır.

8. Maria Mitchell

1818-1889 yılları arasında yaşamış olan Maria Mitchell, 1847 yılında teleskop yardımıyla “Miss Mitchell Kuyrukluyıldızı” olarak da bilinen kuyrukluyıldızı keşfeden Amerikalı bir astronomdur. Mitchell bu keşfi sayesinde, Danimarka kralı 7. Frederick tarafından sunulan altın madalyaya layık bulunmuştur – ki bu ödülün o dönemde bir kadına verilmesi sıra dışı ve önemli bir durumdur. Mitchell, mesleği astronomluk olan ilk Amerikalı kadındır.

9. Lise Meitner 

1878-1968 yılları arasında yaşamış olan Lise Meitner Avusturyalı bir fizikçidir. Nükleer fizik ve radyoaktivite üzerine çalışmış olmasının yanı sıra fisyon olayının teorik yorumunu yapmıştır. 11 Şubat 1939’da Otto Frisch ile birlikte dünyayı değiştirecek bir makale yayınladılar: “Uranyumun nötronlarla parçalanması: Yeni tip bir nükleer tepkime. Bu makalelerinde Hahn ve Strassmann’ın deneylerini referans göstererek ve çekirdeğin damlacık modeli kullanarak; baryumun, uranyumun parçalanmasından ortaya çıktığını önerdiler. Bu olaya fisyon ismini koydular ve bir çekirdekte oluşan nükleer fisyon tepkimesinden yaklaşık 200 milyon elektron volt (200 MeV) enerji açığa çıktığını hesapladılar.

10. Rosalind Franklin 

1920-1958 yılları arasında yaşamış olan Rosalind Franklin DNA, virüs, kömür ve grafitin yapılarının anlaşılmasında büyük  katkılarda bulunan İngiliz biyofizikçi ve kristallografçıdır. En çok Watson ve Crick’in DNA’nın yapısını keşfetmelerinden önce  yaptığı X-ışını kırınımı çalışmalarıyla ve öne sürdüğü hipotezlerle tanınmıştır. Daha sonra ise tütün mozaik virüsü ve polio virüsler  için yaptığı araştırmalarla dikkat çekmiştir.

11. Dorothy Crowfoot Hodgkin

1910-1994 yılları arasında yaşamış olan Dorothy Crowfoot Hodgkin, protein kristalografisi adlı bilim dalının kurucusu olan Britanyalı bir bilim insanıdır. Biyomoleküllerin üç boyutlu yapılarını belirlemek için kullanılan X ışını kristalografisi tekniğinin öncülüğünü yapmıştır. En önemli başarıları kolesterol, penisilin, B12 vitamini ve insülinin moleküler yapılarının keşfidir. B12 vitamini üzerine çalışması ile 1964 Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülmüştür.

12. Mary Somerville

1780-1872 yılları arasında yaşamış olan İskoçyalı Somerville, bilim yazarı ve polimattır. Astronomi alanındaki çalışmalarıyla  Caroline Herschel ile birlikte Kraliyet Astronomi Topluluğu’na kabul edilen ilk iki kadın üyeden biri olan Somerville, bunun yanı sıra  matematik alanında çok önemli çalışmalara imza atmıştır.

13. Mary Anning 

1799- 1847 yılları arasında yaşamış olan Mary Anning, Britanyalı bir fosil biriktiricisi ve paleontolojisttir. Henüz 10-12 yaşlarındayken dinozor kalıntıları keşfetmiş ve bu kalıntıları bir bütün olarak gün yüzüne çıkarmıştır. Fosil keşifleri ve incelemeleri sayesinde bu alanlarda dünyanın gelmiş geçmiş en önemli bilim insanlarından biri olduğu kabul edilmektedir.

14. Sonja Kowalewsky

1850-1891 yılları arasında yaşamış olan Sonja, ilk büyük kadın Rus matematikçisidir. Analiz, diferansiyel denklemler ve mekanik alanlarına birçok orijinal katkıda bulunmuştur. Kuzey Avrupa’da ilk kez tam profesörlük alan kadındır. Ayrıca bilimsel bir dergide editör olarak çalışan ilk kadınlardandır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gustav topu(Dünya nın en büyük silahı)

 Ben uzun zamandır yazmıyorum.Çünkü 8. sınıfım ve seneye lise olucağım için çok çalışıyorum ve eve çok geç geliyorum o yüzden biraz aksadı. 1934 yılında Krupp tarafından geliştirilen bu top, geniş alana sahip istikham mevzilerini yok etmek için tasarlanmıştır. Silah Alman Mühendis Erich Müller tarafından tasarlanmış ve geliştirilmiştir. İlk Silah Gustav idi Krupp gelenek olarak ilk silah için herhengi bir ücret talep etmedi. İkinci silahın adı Dora'dır adını Baş Mühendisin kız arkadaşından almaktadır. Bu silah için Krup şirketine 7 Milyon Reichsmark ödeme yapılmıştır. Ancak bu silah hiçbir zaman kullanılmamıştır. Gustav topu test aşamasında top 250 mermi ateşlemiştir. 1350 ton civarında ağırlığa sahipti ve 4.800 kg'lık mermiyi 48 km uzaklıktaki hedefe gönderebiliyordu. Bu kadar ağır bir nesneyi hiçbir motorlu araç hareket ettiremeyeceği için, demiryolu üzerinde yürütülüyordu. Topun parçaları 25 vagon ile taşınıyordu. Topun hareket edebilmesi için ...

Buzullar

  Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar, kar ve buzun birikerek zaman içinde yoğunlaşıp sertleşmesi sonucu oluşan büyük buz kütleleridir. Genellikle soğuk iklimlerde ve yüksek rakımlı dağlarda bulunurlar. Buzullar, dünya üzerindeki su tüketimi büyük bir kısmı içinde barındıran önemli ekosistemlerdir ve iklim sistemi üzerinde de büyük etkiler bulunmaktadır. Buzullar, iki ana türde bulunabilir: kar buzulları ve buzullaşmış alanlar. Kar buzulları, karın birikerek yoğunlaşıp buzlaşması sonucu oluşan kütleleridir. Genellikle yüksek dağlarda ve kutup bölgeleri bulunur. Buzullaşmış alanlar ise bekletme, bitki örtüsünün ve suyun tamamen donduğu, genellikle düşük sıcaklık ve yüksek enlemlerde bulunan alanlardır. En iyi bilinen buzullaşmış alanlar, Kuzey ve Güney Kutup bölgeleridir. Buzullar, dünya üzerindek...

Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji Bağımlılığı: Günümüzde de çok yaygın olarak görülen bu hastalık dünyanın çoğu kişisinde bulunmaktadır. Başta telefon olmak üzere bir sürü çeşidi vardır. Telefon bağımlılığı: telefon bağımlılığı insanlar telefonu olmayınca içine bir huysuzluk oluşur. Nomofobi ismi ise bunun bilimsel ismidir. Telefon bağımlısı olmaktan korkmayın çağımızın getirisi azaltın ama şöyleki DÜnya nın %97 si telefon bağımlısı Türkiyede ise %70 in üstünde. Bilgisayar bağımlılığı: Bu da çağımızın getirisi ve artık işler bununla yürüyor olmazsa olmaz olan 2 teknolojik ürün diyebiliriz çoğu insanlar işlerini buradan hallediyor.

Elementler

 Elementler hakkında şunu söylemeliyimki şu anda 120 tne falan var 500 yıl sonra belki bu sayı 200-300 e çıkıcak kim bilir çok garip daha Dünyada neler var bilmiyoruz çoğu element pahalıdır çünkü doğada az ve öz bulundukları için gramı tirilyonlarca yapan elementte var     Bedava olanıda var bedava dediğimde gazlar helyum gazı hidrojen gazı gibi şeyler elemntler garip daha kaç tane bulunur bilemem ama bence bulunur çünkü dünyayı daha tanımıyoruz